Yerli ve Milli Fakirlik Projesi


Yerli ve Milli Fakirlik Projesi

Bir dilenci, İstanbul içinde gezinen Süleyman Nazif’e denk gelir gelmez sadaka istemiş. Nazif sadaka vereceğine dilenciye:

  • Senin okuman yazman var mı?

diye hesap sormuş. Dilenci:

  • Okuma yazma ne gezer, kara cahilin biriyim ben beyim, diye cevap vermiş.

Bunun üzerine S. Nazif dilenciye hiddetlenmiş:

  • Okuma yazma bilmediğin halde dilenmeye utanmıyor musun! Artık dilenmek cahillerin değil, biz okumuş yazmışların işidir, deyivermiş.

 

İsmail Özcan’ın “Espriler ve Fıkralarla Ünlüler” kitabından aparılmıştır.

 

Muhterem okuyucu!

Dikkat ettiyseniz memleketin her yerinden büyük yerlilikler ve millilikler akmakta. Bu akıntıdan ne paçamızı ne yakamızı kurtarabilmek mümkün değildir. Fakat gelin görün ki gençliğinin baharında okuyup, yazıp düşünerek kendisini memleketin meselelerine adamış bir kesim var ki şu hâlde memleketi beğenmezler ve şikâyet edip dururlar. Okumakta haddini aşmış bu zümre, sürekli olarak okumayıp serserilik eden ve sağda solda sürten akranlarının kendilerinden daha iyi mevkilerde ve statülerde olmasından yakınmaktadırlar. Halbuki Süleyman Nazif’ten öğreniyoruz ki, yerli ve milli iktisat geleneğimizde okumuş-yazmış olmak demek, tahkire müstahak olmak demektir.  Başımızdaki ehl-i zürefânın varmış demek bir bildiği!

Yorumlar:

Yorum Yazabilirsiniz.

Mail adresiniz gizli kalacaktır. Lütfen bütün alanları doldurun. *


Benzer Bloglar