Türk Ankara

Türk Ankara

Misâk-ı Millî sınırlarına dahil olan topraklarımızın tamamı ne olursa olsun Türk toprağıdır. Onları gavurlaştırmak isteyenleri ve kullandıkları yöntemleri biliyoruz. Şehirlerimizdeki Türk varlığının üstünü örtmek için karşısına amaçladıkları gavurluğu temsil edecek şeyler koyuyorlar.(geçmişte ve şimdi) Nasıl mı? Başta Hacı Bayram-ı Velî Camii ve Türbesi'nin bulunduğu Ulus'ta Ankara Palas inşa edilmişti. Daha sonra Ulus Ankara'ya gitmeyenler tarafından bile pavyonlarıyla meşhur bir yer haline geldi. Hamamönü'nde İstiklâl Marşı'nın yazıldığı Taceddin Dergahı varken, Çankaya'da İstiklâl Marşı'na mecliste alenen karşı çıkan Tunalı Hilmi'nin adının verildiği bir cadde var. Ve hangisinin daha uğrak bir yer olduğunu da sanırım Ankara'ya gitmemiş olanlarımız bile biliyordur.

Saymış olduklarımdan daha vahim bir durum Ankara'nın açıktan Hitit Ankara yapılmaya çalışıl(ıyor)mış olmasıdır.  Ankara'daki Ahilerin, Hacı Bayram'ın, Yunus'un izlerini silmek için tarihe başka bir atıf yapmak fena bir fikir, gerçekten fena. Benim de talebesi olduğum, Cumhuriyet'in ilk üniversitesi olan Ankara Üniversitesi'nin logosu acep neden Hitit Güneşi ola? Üniversite de yeterli görülmemiş olsa gerek ki Ankara Büyükşehir Belediyesi'ne de logo olarak Hitit Güneşi seçildi. İstiklâl Harbi'nde Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne ev sahipliği yapan, Türkiye Cumhuriyeti'nin başşehri ilan edilen Ankara'ya başka bir simge bulunamadı mı ki kimsenin hatırlamadığı ve halkın bilmediği bir logo seçildi? Keşke bulunamamış olsaydı. Türklüğü olduğundan başka her şeyle bağdaştırarak asıl anlamını kaybettirmek için yapılan şeylerden elbette başkent Ankara da payını alacaktı, aldı ve alıyor.

Ben Ankaralı değilim. Ankara'ya öğrenci olarak geldim. Daha önce de hiç gelmemiştim. Kızılay'da otobüs beklerken oradan geçen otobüslerden birinin üstünde Solfasol yazısını gördüm. Cehaletimdendir ki aklıma nota olan sol ve fa'dan başka bir şey gelmedi, merak edip araştırmadım da. Solfasol'ün aslı Zülfazl imiş sonradan öğrendim. Hacı Bayram-ı Velî'nin doğduğu yer Zülfazl bize gösteriyor ki Ankara'da yalnızca isimlerden yola çıkarak bile Türk varlığından izler bulabiliriz. Bu izleri önemsiyor ve buraya dikkat kesilmeyi teklif ediyoruz. Bu durum elbette yalnızca Ankara için geçerli değil. Hiçbir şehrimizde Türklüğün -yani dolaysız olarak İslâm'ın- izleri silinmiş değil. Bu mevzu üzerinde yoğunlaşmak için özellikle vurgulanması gerektiğini düşündüğüm bazı yerler ve isimlerinden sonraki yazılarımda detaylı olarak bahsedeceğim. Yazdığım ve yazacağım şeyleri ben de yeteri kadar bilmiyorum. Benim de aklımda sorular var.

Sahi, siyasiler neden -bilhassa Cumaları- Hacı Bayram'da namaz kılar?

Salim Taha ÇIRKIN